Gülten bu sefer onun gözlerinde aşk değil, sadece hesap kitap gördü. Mert ayrıldıktan sonra, bir hukuk gönüllüsü olan Elif ile görüştü ve vasiyetini yeniden yazdı. Mirasın büyük kısmını tek bir şarta bağladı: Mert, huzurevinde bir yıl boyunca bakım asistanı olarak çalışacak ve sakinlerle ilgilenecekti; parayı ancak o zaman alabilecekti. Bu kararı bildirmek için Mert’e içinde sadece 50 lira olan o zarfı ve her şeyi açıklayan mektubu uzattı.
Başta öfkelenen Mert, durumu "çılgınlık" olarak nitelendirip hışımla dışarı çıktı. Ancak iki gün sonra, açgözlülüğünün etkisiyle isteksizce de olsa anlaşmayı kabul etti. Gülten, odasından Mert’in değişimini izledi. Mert; cezalı bir çocuk gibi girdiği bu yolda zamanla Ali Bey, Leyla Hanım ve çalışanlara içten bir şefkat göstermeye, huzurevi sakinlerinin hayatlarına dokunmaya başladı.